SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

MENASİK BAHSİ

<< 1777 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ الْقَعْنَبِيُّ حَدَّثَنَا مَالِكٌ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ الْقَاسِمِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَفْرَدَ الْحَجَّ

 

Âişe (r.anha)'dan rivayet edildiğine göre,

 

Resûlullah (s.a.v.) (umresiz olarak) sadece hac yapmıştır.

 

 

İzah:

Müslim, hac; Tirmizî, hac; İbn Mâce, menâsik; Nesâî, menâsik

 

İfrâd, Temettü' ve Kıran olmak üzere üç çeşit hac vardır.Umresiz olarak yalnız başına hacca niyet edilirse, bunun adına "ifrad" ve bu niyetin sahibine "müfrid" denir. Hac mevsiminde ön­ce umre, sonra hac için ihrama girilirse, buna "temettü" ve bunu yapana da "mutemetti" denir. Umre ile hac, bir ihram ve bir niyetle yapılırsa buna da "kıran" ve bunu yapana "kârin" denir.[Ayrıntılı bilgi için bk. Bilmen, Büyük İslâm İlmihali, s. 366.]

 

Ulemâ bu üç çeşit hacdan hangisinin daha faziletli olduğu konusunda ihtilafa düşmüşlerdir. Bu ihtilaf Resûl-i Ekrem (s.a.v.)'in yaptığı haccın, han­gi neviden hac olduğu meselesinden kaynaklanmaktadır. Bu mevzu ile ilgili görüşleri şu şekilde özetlemek mümkündür:

 

1. Şafiî ve Mâliki ulemâsına göre Nebi (s.a.v.) ifrad haccı yapmış-lir, dolayısıyla ifrad haccı, temettü' ve kıran haclarından daha faziletlidir. Aynı zamanda İmâm Evzaî de bu görüştedir. Delilleri ise, konumuzu teşkil eden Ebü Dâvûd hadisi ile birlikte İmâm Ahmed ve Müslim'in rivayet ettik­leri Ebû Dâvûd hadisiyle aynı anlama gelen hadislerdir.[Bu hadisler için bk. Müslim, hac; es-Sa'âti, el-Fethu'r-rabbânî, XI, 146.] Ayrıca daha ön­ce tercümesini sunduğumuz 1752 numaralı hadis-i şerif de sözü geçen ule­mânın delilini teşkil etmektedir.

 

2. İmâm Ahmed'e göre ise, efdal olan temettü' hacadır. Sonra ifrâd sonhra da kıran haccı gelir. İbn Kudâme'nin el-Muğnî'de beyân ettiğine gö­re eğer hacı adayı kurbanlığını Beyt-i Şerife göndermişse kıran haccına ni­yetlenmesi daha faziletlidir. Yoksa temettü' haccı daha faziletlidir.

 

3. İmâm Şafiî'ye göre, ise, efdal olan ifrad hacadır. Sonra temettü sonra da kıran haccı gelir.

 

4. Hanefî ulemâsına göre ise en faziletli hac kıran hacadır. Sonra temettü' sonra da ifrad haccı gelir. Hanefî ulemâsının bu konudaki görüşlerini şu şe­kilde özetlemek mümkündür:

 

Araştırıcılar, Hz. Nebi'in yaptığı haccın, hacc-i kıran olduğunu söylerler. Nitekim, on iki sahâbînin bu konudaki rivâyetleriyle de asla te'vile gerek kalmayacak şekilde hükme bağlanmıştır. İbn Hazm, Veda Haccı ile ilgili olan bu rivayetleri bir araya toplamıştır. Hemen şunu da belirtelim ki, Hz. Nebiin yaptığı haccın nevî konusunda değişik rivayetler de yok değildir. Meselâ, haccı- ifrâd yaptığını rivayet edenler vardır. Bunu rivayet eden sâhâbî Hz. Nebiin hacca niyet etliğini görmüş, umreye niyetini görmemiş olmalı ki, sadece gördüğünü, nakletmiştir. Veyahut da "Hz. Pey­gamber hacc-ı ifrâd yaptı" diyenler "ifrâd" kelimesiyle Hz. Nebi'in hayatı boyunca tek bir defa hac yaptığım kasdetmektedirler. Çünkü Peygam­berimiz Veda Haccmdan başka hac yapmamıştır.

 

Hz. Nebi'in hacc-ı temettü' yaptığını rivayet eden ashâb ise, Hz. Nebii umre için ihrama girerken görmüş olup, hac için niyet edişini, sesinin yavaşlığı yüzünden duyamamış olmalıdır.[Tahâvî, Şerhu Me'ânî'l-Âsâr, II, 155.] Yahut da, Hz. Nebi "hacc-ı temettü' yaptı" sözüyle hacc-ı kıran yaptığı kastedil­mektedir. Çünkü Arapların eskiden "kıran" kelimesi yerine "temettü" kelimesini de kullandıkları olmuştur. Yahut da bazı hadis-i şeriflerde ge­çen "Resûl-i Ekrem ifrâd haccı yaptı", yahut "temettü' haccı yaptı" gibi cümlelerdeki "ifrâd haccı yaptı", "temettü* haccı yaptı" ifâdelerinin, "Resûlullah bu hacların da yapılmasını emretti" anlamında kullanılmış olma­sı, "Resûl-i Ekrem (s.a.v.)'in bizzat kendisinin ifrad veya temettü' haccı yaptığı" anlamında kullanılmadığı da düşünülebilir. Çünkü bir işin yapıl­masını emreden kimseden bahsedilirken o işi yapan bir kimse olarak bah­setmek mümkündür.[Sünenün Nesâî ve Hâşiyetü'l-İmâmi's-Sindî, V, 146.] Ayrıca Hz. Nebi (s.a.v.)'in kıran haccı yap­tığını ifade eden hadisler daha açık, râvilerinin daha fazla olması ve daha fazla cümleler ihtiva etmesi gibi özellikler taşımaları sebebiyle ifrad veya temettü' haccı yaptığını ifade eden hadislere tercih edilebilirler.[Bk. Zafer Ahmedj'laü's-Sünen, X, 244, 245.]

 

Hanefîlerin bu mevzuda en kuvvetli delillerinden biri de 1795 numaralı hadistir.